Rüzgar Gibi Geçmedi
Müfettişliğe Veda
|
1983 yılında, Turgut Özal zamanında ülkede döviz yok, ödemeler dengesi bozuk, ülke borç batağında, kurtuluşun nasıl olacağına aklımız ermiyor, ama yapılanların yasal olmadığını kesin olarak biliyoruz. Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu öyle sert ki, döviz ne alınıyor, ne satılıyor, bulundurmak bile suç, ancak karaborsada her türlü döviz mevcut, tasarruflar da gizliden dövizle yapılıyor. Geçtiğimiz yıllarda, batık kooperatif işleri bitmiş, Merkez Bankası döviz mevduat hesaplarından (tıpkı eski tasarruf bonosu gibi), Almancıları dolandırmış, ardından Bankerler çıkmış, 12 Eylül öncesinde küçük tasarruflar, büyük ve toplu olarak el değiştirmiş, halkın elindeki üç beş kuruş sermayedarın eline geçmiş, ama ülke ekonomisi hala düzelmemişti. Davos’ta Turgut Özal’ın bazı insanlarla görüşerek, yurtdışındaki kayıt dışı dövizi ülkeye getirmek, ekonomiye sokmak istediği yazılıyordu. İhracatçıya resmi kurun üzerinde farklı bir kur uygulayınca döviz hızla yurda akmaya başlamıştı.