Karanlık – 1

KARANLIĞA ÖVGÜ – BÖLÜM I
Gözlerimin, gözbağı ile bağlı oluşu; beni görenlere, gözlerimin kapalı olduğu veya karanlıkta olduğum izlenimini veriyordu. Evet, görmüyordum, ama karanlıkta değildim, ben karanlıkta olmadığım gibi, görmeyen de değildim. Yalnızca göremeyendim, çünkü gözüm bağlanmadan önce herkes gibi, aydınlığı ve karanlığı farkedebiliyordum. Zaten tüm gördüklerim, ışığın karanlıkta yarattığı bir gölge oyunu olduğunu biliyordum. Her şey karanlık içinde idi, ışık bile…

Anzaklar Çanakkale’de

2014 Baharı olmalı, Koç’un İpsala’daki Duty-Free antrepolarını denetlemiş, Setur Genel Müdürlüğü’nün talimatı ile Kepez limanında açılacak olan gümrük yolcu salonunda Free-Shop mağazasının ölçüm ve hesaplamalar ile; çalışma şeklini düzenlemek için Çanakkale’ye geçecektim. Programım, ben İpsala’da çalışırken, eşim de Keşan’da gezecek, sonra beni alıp Çanakkale’ye inecektik. Orada yiyip içer, akşam da bir otelde kalırdık. Sabah yeni açılan Kepez limanında mağazanın tespitini yapar, akşam tekrar Keşan’a döner ve otelde konakladıktan sonra sabah erken saatte Ankara’ya dönüş yolculuğunu başlatırdık diye planladım, hesapladım, her şey tamam. Trakya’da bahar her an farklı, değişiyor, güneş bulutların arasında bir saklanıyor, sonra tekrar çıkıyor.

Karanlık – 2

KARANLIK : HİÇ BİR ŞEYİN OLDUĞU BÖLÜM II
Heyecanla, gözlerim kapalı, Kutsal kitaplar da aydınlığın içinden doğduğu bu karanlığı düşünüyorum :

Kitab-ı Mukaddes Bereşit kitabında;

1 “Yaratılış; İlk gün” Pasuk 1, Perek 1-5

(1) “Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeryüzünü yarattı.”

(2) Yeryüzü şekilsiz ve boştu, derinliklerin yüzeyinde KARANLIK vardı, ancak Tanrı’nın Ruhu suyun yüzeyinde hareket halindeydi. (3) Tanrı “IŞIK OLSUN” dedi ve ışık var oldu. (4) Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü; Tanrı IŞIK ve KARANLIĞI birbirinden ayırdı. (5) Tanrı IŞIĞA “Gündüz” adını verdi ve KARANLIĞA “gece” adını verdi, akşam oldu ve sabah oldu; bir gün”

İkinci gün gökyüzünü,

Üçüncü gün karaları, denizleri, bitkileri,

Dördüncü gün ise gök kubbe ve yıldızları yarattı denilir. 4 “Dördüncü Gün” Pasuk 1, Perek 14-19

(14) Tanrı “Gökyüzü kubbesinde, gündüz ve geceyi birbirinden ayırmak için “IŞIK KAYNAKLARI OLSUN” dedi.

Keltler ve Tapınak Şövalyeleri – 1

BÖLÜM I  KELTLER
Britanya’da Hıristiyanlıktan önce var olan Kelt kavmi, Romalılar ile zorla ve eziyetle Hıristiyanlığa dönerken; atalarının göreneklerini, alışkanlıklar hep yanlarında taşımış ve uzlaşarak, yeni Hıristiyanlık prensiplerini oluşturmuşlardı. Günümüz İngiliz kilisesi de buradan doğmuş, Ortodoks radikal Hıristiyanlardan farklı olarak, onların Hıristiyanlık öncesi Avrupa’da var olan inanç ve ibadetlerini yeni dinlerine adapte etmişlerdi. Bu adaptasyon sırasında da Tapınak Şövalyeleri’nin ve Yahudi-Hıristiyanların büyük katkısı olmuştur. Hıristiyan Roma’nın sapkınlık olarak gördüğü, Nasrani’ler, Yahudi-Hıristiyanlar gibi pagan olarak adlandırdığı ve bugün Hıristiyan alemince de öyle anılan, eski Avrupa kavimlerin inançları da  sanıldığı gibi kökensiz değildi. Onların da kendilerine göre anlamlı, doğru ve ileri kurumsal olmayan dinleri ile inançları vardı.