Aman Petrol

Yetkili Gümrük ve Tekel Müfettiş muaviniyiz. Nazım’la Kapıkule’deyiz. Kötü bir kapı, tost yapan bir çay ocağı bizi hayata bağlıyor. Sabah demli bir çay ve kaşarlı tost (odacımız yaptırırsa kaşarı kalın konuluyor, herhangi birisine seslenirsek, herkese olduğu gibi incecik) yeni bir günün başlangıcı, öğlen yiyecek yok gümrüklü sahanın hemen dışında köfte ekmek, sucuk ekmek buluyoruz, Londra Kamping diye bir konaklama yeri var ki, orada bisküvi, çikolata, hatta simit bile var. Sanırım hem kapı nöbeti, hem de bölgenin soruşturmaları veriliyor, bir süre burada kalıyoruz.

Hac Görevi

Yıllar öncesi idi. 1978 olmalı. Bülent Ecevit iktidarda, her zamanki gibi ondan öncekiler ülkeyi darma duman etmişler, rahmetli de onların siperleri terk ettiklerini fark etmeyip, kendini cepheye ve ateşe atmış. O dönem, gaz yok, kömür yok, yiyecek sınırlı. Müthiş bir kış, inanılmaz soğuk.

Viski

Yeterlikten yeni çıkmış, taptaze Gümrük Müfettişiyiz. Mevzuat deseniz bizde, giyinme deseniz bizde, hava, gurur, tavır tafra hepsi kat kat ve Kapıkule’deyiz. Grupta birkaç üstad var, hatırladığım kadarıyla Coşkun Özışık, Fevzi Ertürk, Erol Tonka da Kapıkule’de. Hepimizde üçer, beşer soruşturma var. “Şu rüşvet aldı”, “bu benim eşyamı aldı”.

Banker Savaş, Beyaz Eşyacı Nazım

Müfettişlikte, hem şık olacak, hem iyi yerlerde gözükecek, hem de düzgün insanlarla birlikte olacaksın, yani kendine para harcayacaksın. Hiç düşünmezdik, çünkü müfettiş maaşı ve yevmiyesi 1975’lerde çok iyi idi, çok zor biterdi ancak biz yine de bitirirdik. Gittikçe maaşlarımız azaldı, yaşam seviyemiz biz gördükçe öğrendikce yükselirken gelirimiz düştü, yıllar sonra bugün görüyorum ki, hem mesleği cazip olmaktan çıkarmışlar, hem bürokratik saygınlığını düşürmek için maaşları un ufak etmişler. O yıllarda maaş ve yevmiye birlikte 3.540 TL alıyoruz. Bu çok büyük bir para; cumhuriyet altını 90 TL nerede ise 40 altın maaş alıyorsunuz.